Стената на границата с Турция - плод на натиск от ЕС и националистически тенденции

неделя, октомври 27, 2013 |


Идеята за изграждане на стена на българо-турската граница от страна на властите в България е краткосрочна мярка, провокирана от натиска на западноевропейските държави и на крайните националистически тенденции. Тази теза защитава специалистът от Центъра за стратегически анализи Турция-Азия Джанер Санджактар, преподавател по международни отношения, в интервю за Анадолската агенция, цитирано от БТА.
„Западните държави, главно Франция и Германия, упражняват натиск върху балканските държави да предприемат мерки срещу миграцията, защото европейските държави твърдят, че миграционните потоци пристигат през балканските държави и поради това искат от тях да засилят мерките по охраната с активното участие на силите по сигурността. България, която също попадна под ударите на техния „натиск", намери изход, като реши да издигне такава една стена, за съжаление”, коментира Санджактар.
Анализаторът подчертава, че миграционният поток е следствие на безработицата, бедността, гражданските войни и други подобни фактори в африканските и близкоизточните страни. Той може да се спре само с прилагането на мерки, насочени към преодоляване на причините, пораждащи нелегалната миграция.
„Европейските държави и като цяло ЕС вместо да се борят срещу негативните фактори, пораждащи миграцията, предпочитат временни мерки; чрез силови и политически мерки, насочени към засилване на сигурността по границите, връщане на имигрантите обратно. България също се включи в тези „силови мерки" с решението за издигане на стената по протежение на 30 км на турско-българската граница", казва Санджактар.
Според него за вземането на това решение от страна на българското правителство „заслуга" имат крайните националистически тенденции. „В България и като цяло на Балканите се засилват вълните на крайния национализъм. Изразител на тези тенденции в България е партията „Атака”. Подобни на тази партия има и в другите балкански държави - например Радикалната партия в Сърбия и „Златна зора” в Гърция. Причините за възхода на „Атака” и подобни на нея партии са безработицата, обедняването на средната класа поради икономическата криза. За българските крайни националисти главен виновник са турците в България и Турция и в тяхно лице виждат главния „враг" на България, за съжаление", обяснява анализаторът.
Джанер Санджактар прогнозира, че докато не се намерят решения на проблемите, ще продължат да се издигат стени между съседните държави.
„Те само ще засегнат негативно отношенията между съседните страни и народи, ще засилят недоверието и несигурността между тях. Вместо нови стени, Балканите се нуждаят от нови инициативи, които да рушат натрупаните политически, социални, културни негативи. А също и съпротива срещу натиска на капиталистическите държави от Централна Европа и борба срещу крайния национализъм," обобщава Джанер Санджактар.

Bulgaristan'ın Türkiye Sınırına Duvar Örme Kararı




 Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Balkan Masası uzmanlarından ve Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Caner Sancaktar, "Afrika ve Ortadoğu'dan sürekli göç almakta olan batılı devletlerin Balkan hükümetleri üzerindeki baskısı devam ettikçe ve aşırı milliyetçilik yükseldikçe Balkan ülkeleri arasında yeni duvarlar örülmeye devam edecektir" dedi.

Sancaktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bulgaristan'ın Türkiye sınırından kaçak göçmen girişlerini önlemek amacıyla duvar örme kararı aldığını anımsatarak, göçlerin fiziki yollar yerine, bu duruma yol açan nedenlerin çözümüyle engellenebileceğini savundu.  

Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde işsizlik, yoksulluk, çatışma, iç savaş ve baskılar sona ermeden göçün önlenmesinin mümkün olmadığını ifade eden Sancaktar, şunları kaydetti:

"Avrupalı devletler ve genel olarak AB, olumsuzluklarla mücadele etmek yerine daha kısa vadeli bir önleme başvuruyor; 'Göçlerin kolluk kuvvetleri ve çeşitli güvenlik politikaları yoluyla engellenmesi, yasadışı yollarla gelmiş olan göçmenlerin ise derhal ülkelerine geri gönderilmesi.' Bu kolluk önlemlerine bir de Bulgaristan'ın 'duvarı' eklendi. 21 Ekim'de Bulgaristan hükümeti, artan sığınmacı akını nedeniyle Türkiye sınırında 30 kilometrelik duvar inşasına başlama kararı aldı."

Yrd. Doç. Dr. Sancaktar, Türkiye sınırına duvar örülmesinin çeşitli nedenleri olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:  

"Batılı devletler (özellikle Fransa ile Almanya), göçle ilgili güvenlik önlemlerinin alınması için Balkan devletlerine baskı uyguluyor. Çünkü Avrupalı devletler, göçmenlerin Balkan ülkeleri üzerinden geldiklerini söylüyorlar ve bu nedenle de Balkan devletlerinden, etkin güvenlik (kolluk kuvvetlerinin etkin biçimde kullanılması dahil) önlemleri almalarını istiyor. Bu 'batılı' baskıya maruz kalan Bulgar devleti de ne yazık ki çareyi duvar örmekte buldu."

 -Aşırı milliyetçiliğin etkisi

 Duvar örülmesinde Bulgaristan'da son yıllarda etkili olan aşırı milliyetçiliğin de katkısı olduğunu savunan Sancaktar, şunları söyledi:   

"Bulgaristan'da ve genel olarak Balkanlar'da yükselişte olan aşırı milliyetçi dalga mevcuttur. Bu dalganın Bulgaristan'daki en önemli temsilcisi Ataka Partisi'dir. Buna benzer partiler diğer Balkan ülkelerinde de mevcuttur. Örneğin Sırbistan'daki Radikal Parti ve Yunanistan'daki Altın Şafak Partisi bunlardan ikisidir. Yükselmekte olan aşırı milliyetçiliğin en önemli nedeni, Bulgaristan'daki ve diğer Balkan ülkelerindeki işsizlik ve yoksulluktur. Balkan memleketlerinde yoksul-işsiz kitleler ve ekonomik durumları gerileyen orta sınıf, giderek milliyetçileşiyor ve milliyetçi partilere yöneliyor. Milliyetçilik yükseldikçe, 'öteki' milletler, dinler, etnik gruplar suçlanıyor. Bulgar milliyetçiliği için en önemli 'öteki', hiç kuşkusuz bu ülkede yaşayan Türkler ve Türkiye'dir. Bulgar milliyetçileri, ne yazık ki Türkleri ve Türkiye'yi, 'en tehlikeli düşman' ve 'Bulgaristan için en büyük tehdit' olarak görüyorlar."


-"Duvarları yıkmak gerekir"

 Sorunların çözümünün bulunmaması durumunda duvarların örülmeye devam edeceğini bildiren Sancaktar, şu değerlendirmelerde bulundu:    

"Afrika ve Ortadoğu'dan sürekli göç almakta olan Batılı devletlerin Balkan hükümetleri üzerindeki baskısı devam ettikçe ve aşırı milliyetçilik yükseldikçe Balkan ülkeleri arasında yeni duvarlar örülmeye devam edecektir. Bu duvarlar, bazen 'sınır duvarı' olacaktır, bazen de 'siyasal-toplumsal-kültürel duvarlar' olacaktır. Ama ne tür olursa olsun, duvarlar göçleri önleyemeyecektir. Duvarlar, ancak komşu ülkeler ve halklar arasında ilişkileri olumsuz etkileyecek, karşılıklı güvensizliği ve kuşkuyu arttıracaktır. Bu nedenle Balkanlar'da, bırakın yeni sınır duvarları inşa etmeyi, var olan tüm siyasal-toplumsal-kültürel duvarları yıkmak gerekir. Duvarları yıkmanın yegane yolu ise;  Avrupalı merkez kapitalist devletlerin baskılarına karşı birlikte direnmek ve  aşırı milliyetçiliğe karşı birlikte mücadele etmektir."



1 коментара:

топлоизoлация магазин каза...

За тази стена лично аз бях малко против имайки предвид колко много пари са дадоха за да се направи, хората продължиха да си влизат нелегално, за да се спасят по една или друга причина.радвам се че ни пишете и се надявам и за на пред да е така.Тъжното е че преди няколко дни гледах предаване именно по тази тема,където от Турция казаха, че са се били съгласили на тази ограда само ако я има временно, което означава че всички пари са дадени само за две или три години.

Публикуване на коментар